Lider Manuela Niza'ya göre konu, Ekim 2023'te feshedilen eski SE F'den liderlik pozisyonlarının mevcut AIMA 'da sürdürülmesi ve örgütün eski Göç Yüksek Komiserliği'nin (ACM) yetkilerini de içerdiğini göz ardı etmesidir.

Bir hafta önce STM'yi temsil eden AIMA yönetimi ile bir araya gelen Manuela Niza, “Bu insanları kamu sınavı olmadan yönetim pozisyonlarında bırakmak kurumun kendisi için ayağa bir vuruş” dedi.

ACM ve SEF'nin yok olmasının ardından yaratılmasında “kötü yürütülen ve kötü planlanmış” bir süreci olan AIMA'da şu anda bir kayırma ve despotizm iklimi olduğunu yönetime bildirdik.

AIMA'nın hiyerarşik organizasyonu için “herhangi bir rekabet türü yoktu, insanların kapasitesi dikkate alınmadı” ve odak noktası göçmenleri kabul etmemekle suçlanan SEF'nin idari geleneğini sürdüren bir model oluşturuldu.

Öte yandan, teknisyenlerin her şeyi yaptığı daha önce olanlardan farklı olarak, şimdi yapı, süreçler hakkında “müşteri hizmeti veren çalışanlar ile sadece talimat veren” diğerleri arasında bölünmüştür.

Manuela Niza, bu “hizmetin akışkanlığı ile ilgili sorunlar yaratıyor” diye suçladı.

Çalışanlara gönderilen bir mektupta STM yönetimi, 9 Ocak'taki toplantıda AIMA yönetimine işçilerin “rahatsızlığını” ifade ettiğini ve sendikanın hala çalışanlar listesine veya kurumsal bir e-postaya erişemediğine itiraz ettiğini açıkladı.

Toplantıda STM, “çalışanlardan çekilen kıtlık ödeneğinin” ve “Madeira ve Azor takımadalarına yerleşme ödeneğinin” geri getirilmesini istedi ve ayrıca Misyon Yapısı için “kaynakların seferber edilme şekline” itiraz etti.

Toplantıda sendika, AIMA yönetimine, denetim otoritesinden göçte çalışanlar için “özel bir kariyer yaratmasını” istediğini bildirdi.

STM, “Paradoksal olarak, Yönetim Kurulumuz açıkçası anlamadığımız nedenlerden dolayı hipotez konusunda çok hevesli görünmüyordu” dedi.