Koşullar biraz sefildi, since both İsveç ve Finlandiya, Türkiyeli ezilen Kürtlere desteklerini terk etti azınlık NATO üyeliğine kendi yollarını engellemek için. Rusya değil şu anda onları istila etmeyi planlıyor, ancak Rus tankları Ukrayna, her iki İskandinav ülkesi de NATOA'nın kapısını çalıyordu.



Rusya'nın sonunda katıksız ezebileceği küçük ülkeler sayılar, ama onlar zengin ve Finliler, en azından, onların iyi eğitimli silahlı kuvvetler bir Rus fethini yavaşlatabilir ve pahalı. Moskova'nın onları istila etmesi için iyi bir neden olmadığından, sonuna kadar Şubat bu yeterli görünüyordu. Sonra aniden, o değildi.



Sorun, kimse yüksek sesle bahsetmese de, nükleer silahlar. İki Baltık ülkesinin kendilerine ait nükleer bombaları yok (İsveç bir zamanlar onları almayı düşündü) ve şimdi Başkan Vladimir Putin ve onun sağlayıcıları karşı savaşında her şey ters gittiğinde nükleer grevlere ipucu Ukrayna.



Finlandiya ve İsveç'in Rus nükleer silahlarından korunmasının tek yolu Şantaj, üyelerinden üçü (ABD, İngiltere) NATO'ya katılmak ve Fransa) kendi nükleer silahlarına sahipler. Tüm NATO üyeleri İsveçliler ve Finliler verir saldırı altında herhangi bir üyeyi korumak zorundadır nükleer garanti.



Var, elbette, olağan kaynaklardan gelen olağan uyarılar bu iki ülkenin NATO'ya girmesine izin vermek Rusları daha da paranoyak hale getirecek ve bu nedenle komşularına saldırmaya daha yatkındır (ikincisi bu uyarının bir kısmı asla tam olarak ifade edilmemiştir). Ama bu tam bir saçmalık.



Ruslar gerçekten paranoyak, ama bu bir varoluk hali, bir cevap değil agresif olarak yorumladıkları belirli bir eylemde. Onların tarafından geliyorlar dürüstçe paranoya, onlar âA teamâ tarafından işgal edilmiş anlamda dünya fatihleri (Moğollar, Napolyon, Hitler) ve bir ülkede yaşıyor hiçbir ânaturalâ sınırları ile.




Ruslar sadece tüm bunlara kendi Komünist sistemlerini empoze etmediler ülkeler ve ÂIron ile onları Avrupa'nın geri kalanından tamamen kesti Perdeâ. Doğudaki özne halkları tarafından acımasızca herhangi bir isyanı ezdiler 1953'te Almanya, 1956'da Macaristan'da, 1968'de Çekoslovakya'da ve hapsedildi veya on binlerce insanı idam etti.



Kırk yıllık Sovyet askeri işgalinden sonra, bu kaçınılmazdı Doğu Avrupa ülkelerinin genişletilmiş bir NATO'ya sığınacağını Sovyetler Birliği'nin çöküşünden sonra. Ve NATO'nun alması gerekliydi o ülkeler, çünkü aksi takdirde kendi inşa etmeye çalışırlardı Rusya'ya karşı savunma.



Tarihsel olabilir-beens genellikle oldukça tartışmalı, but itâs close to Polonya'nın NATO'ya katılamaması ve altına girmesi mümkün olmasaydı nükleer garanti, şimdiye kadar kendi nükleer silahlarına sahip olacaktı. Verilen Rusya, Polonyalılar tarafından boyun eğdirme ve vahşileşme ülkelerinin uzun tarihi başka bir kursu saf delilik olarak görürdü.


Evet, NATO âprovokedâ Moskova katılan tüm bu ülkeler, ama ne zaman bir kariyer paranoyak ile uğraşıyorlar başka seçenek yok. Gerçek şu ki 1945'ten beri hiçbir zaman Batılı güçlerin askeri gücü vardı Rusya'yı başarıyla yere istila etti. Yaklaşık 1960'dan beri sahip olmadılar Rusya'ya karşı nükleer savaş kazanma kapasitesi de.



Ruslar aptalca değiller. Geçmişlerinden dolayı paranoyaklar, fakat sayabilirler. Bir seviyede NATO'nun istila edemeyeceğini tam olarak anlıyorlar onları çünkü (a) geleneksel orduda gerekli üstünlüğe sahip değildir kuvvetler (kendi armyâs parlous devletlerinin son gösterisinden sonra bile), ve (b) Rusya'nın nükleer silahları var.




Sadece Ruslar hakkında psikolojiyi bırak ve makul görünen her şeyi yap ve gerekli.


Author

Gwynne Dyer is an independent journalist whose articles are published in 45 countries.

Gwynne Dyer